Örtünmek Bu Değil...
(Bütün bayan kardeşlerimiz okusun 5 dk sürmez ve bu bilgiler onlar için farzdır )
Yukardaki resimleri gördünüz, daha bir çok resim içinde seçebildiğim en edebli resimler desem abartmış olmam, cadde sokakta dolaşırken son zamanın modası mıdır nedir bu tür binlerce modele rastlamak mümkün... Başörtülü ama kollar açık , başörtülü ama kot pantolon yada daracık pantolon , başörtülü ama etek boyu gayet kısa ,her tarafı kapalı ama özürdilerim iç çamaşırının rengi bile belli , normal giyinipde, başı açık olanlardan daha çok dikkat çektiğinide erkeklerin nazarını daha çok celbettiğide kaçınılmaz bir gerçek olarak çıkıyor karşımıza ... dedim galiba ben fazla sofuyum , normal olan bumu acaba ? öyle ya binlerce böyle örtünen var ve araştırdım .. Nerden araştırdım ? hacıydı hocaydı değil tabi, hepimiz insanız ,kafamıza göre yorum yapmaktada üstümüze yoktur, hala bilmediğimiz konuysa bilmiyorum demeyiz asla .. neyse bu ayrı bir konu ,zaten yazının sonunda burdan çıkardığım sonuçlara göre gereken yorumuda yapacağım yanlışım varsa Allah rızası için düzeltin , hatta bu bir vebaldir...
Allah razı olsun internetten her ne kadar çoğu zaman zararlı işler yapılıyorsa da bazı bilinçli kardeşlerimiz sadece hayrına kullanıp diğer insanlarıda bilinçlendirme yönünde adımlar atıyorlar . Arkadaşlar araştırmışlar ayet ve hadisleri; önce yüce Yaradanımızın Ayetleri ne diyor ona bakalım “Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle. Bu onların tanınıp, kendilerine sarkıntılık edilmemesi için daha uygundur. Allah çok yarlığayıcı ve çok esirgeyicidir” (el-Ahzâb, 33/59). Ve bir ayet daha “Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zinet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır. Baş örtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Zinet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah’a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin” umduğunuza nail olasınız” (en-Nûr, 24/31).
Aslında yoruma bile gitmeden apaçık ayetler ne olduğunu söylüyor ama biz bu kafasını kapatıpta bu ayetlere uyduğunu söyleyenler için Rasülü zişan efendimizin bu günleri görerek söylediği hadisi şeriflerede bir göz atalım.. İlk hadise başını örtüpte kolları açık olan bir hanım sahabi için :
Umeys’in kızı Esma’dan nakledildi. Dediki: Resulüllah (s.a.v) bir gün Hz. Aişe (r.anha)’nın evine girdi. Kızkardeşi Esma yanında idi. Üzerinde Vucudunun hertarafını örten ve yenleri geniş bir elbise vardı. Resulüllah (s.a.v) onu görünce kalkıp dışarı çıktı. Hz. Aişe (r.anha) kızkardeşine “buradan uzaklaş Resulüllah (s.a.v) sende hoşlanmadığı bir şey gördü” dedi. Hz. Esma uzaklaştı arkasından Resulüllah (s.a.v) içeriye girdi.Hz. Aişe (r.anha) niçin kalkıp gittiğini sordu. Resulüllah (s.a.v) de elbisesinin yenini sadece parmakları görünecek şekilde ellerinin üzerine çekerek şöyle cevap verdi: “Kızkardeşini görmedinmi? Müslüman bir kadın şurasından başkasını gösteremez. (Mecmeu’zzevâid nr:4168)
Bu hadis-i şerif’ten hz. Esma’nın giydiği elbisenin bedenini örttüğünü fakat kollarında açıklık olduğunu bunun üzerine Resulüllah (s.a.v) bu kıyafetinden hoşlanmadığını ellerinin üstünün parmaklara kadarda örtünmesi gerektiğini islam alimleri anlamışlardır ve de böyle ifade etmişlerdir.
Dar yada şeffaf elbise giyen hanım kardeşlerimizde aşağıdaki olayı iyi okusunlar , mademki müslümanız mademki efendimizin ümmetiyiz , sözle olmuyor isbatlayalım değilmi ?
Usame b.Zeyd (r.a) nakletti. Dediki:
“Resulüllah (s.a.v) Dihye’tül- Kelbi’nin kendisine hediye ettiği mısır kumaşlarından sık dokunmuş bir elbiseyi bana giydirdi bende onu hanımıma giydirdim. Resulüllah (s.a.v) daha sonra bana sordu: ne oldu Mısırdan gelen elbiseyi giymiyorsun? Dedimki ey Allah’ın resulü ben onu hanımıma giydirdim. Resulüllah (s.a.v) buyurduki altına pijama türünden bir şey giymesini ona emreyle. Çünkü ben o elbisenin kemiklerinin hacmini belli etmesinden korkuyorum.” (Ahmet b. Hambel)
Daracık pantolon tişört giyipde ne olduğunu anlamakta güçlük çektiğimiz bazı kızlarımızda aşağıdaki hadisi iyi okusunlar..
Ibn-i Abbas (r.anhuma)’dan dediki: “Resulüllah (s.a.v) kadınlardan erkeklere benzeyenlere, erkeklereden de kadınlara benzeyenlere lanet etti.” (Buhari nr:5751, ebu Davut nr:4098, Ahmet b.Hambel nr:3149, Nesei nr:9161)
İşte bizim şimdiki durumumuzu gösteren ayan beyan açık bir hadisi şerif , erkeklerimizde kadınlarımızda kendimize iyi bakalım ... dehşet verici....
“Ümmetimin son dönemlerinde bir takım adamlar olacaktır. Erkekler gibi eğerlerin (bineklerin) üzerine binip cami kapılarına ineceklerdir. Hanımları ise giyinik uryandır, (giyinik çıplaktır), başları üzerinde arık deve hörgücü gibisi vardır. Onalara lanet edin. Zira onlar lanet olunmuşlardır”. (Ahmet b.Hambel – müsned nr.6786, Ibn-i Hibban sahih nr:5655-7347)
Birde başörtüsü farzdı değildi yaka üstüneydi şuydu buydu deyip kendini kandırmaya çalışanlara aşağıdaki örnek yetmezmi , neolur dikkatli okuyalım ...
Hz. Âişe’den rivâyete göre, bir gün Hz. Ebû Bekir’in kızı Esmâ ince bir elbise ile Allah Resulunun huzuruna girmişti. Resulullah (s.a.s) ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu: “Ey Esma! Şüphesiz kadın erginlik çagına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir.” Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti” (Ebu Davûd, Libâs, 31). “Allah Teâlâ ergin kadının namazını başörtüsüz kabul etmez” (İbn Mâce, Tahâre, 132; Tirmizî, Salât, 160; Ahmed b. Hanbel, IV, 151, 218, 259).
Sahih-i Müslim’de Ebû Hüreyre (r.a.} tarafından bir rivayette Peygamberimiz, giyindiği halde açık olan, yani ince ve şeffaf elbise ile dolaşan kadınların Cehennemlik olduklarını, Cennetin kokusunu bile alamayacaklarını bildirirler. (Müslim, Libas.-125.)
Her hanım kardeşim evden dışarı çıkarken şu aşağıdaki hadisi şerifi dikkatlice okuyup hafızasına alsın ve aklına getirsin .. bakınız ikinci gurup insana ve başına gelene..
Harbın oğlu Züheyr bana anlattı:bize Cerir Sehl’den o da babasından o da ebu Hureyre (r.a)’den nakletti. Ebu Hureyre (r.a) dediki:Resulüllah (s.a.v) şöyle buyurdu:
Ateşlik iki sınıf insan ki ben onları henüz görmedim. Yanlarında sığır kuyruğu gibi kamcılar olup insanları onlarla döven topluluk ve biride bir takım kadınlar topluluğudurki bunlar giyinik, çıplaktırlar. Görenleri yoldan saptıran ve kendileri de haktan sapanlardır. Başları bir tarafa sarkan deve hörgücü gibi olacaktır. Bunlar cennete giremiyecekler, kokusu şu kadar! Şukadar! Yürüme mesafesinden alındığı halde bunlar cennetin kokusunu da bulup alamıyacaklardır. (Müslim – sahih bab: libas ve’l- zineh hadis nr.3971)
Başlarına incecik başörtüsü alıpta kendinin kapandığına inananlar içinde aşağıdaki olay sanırım yeterlidir ...
Alkame bin Ebi Alkame annesinin şöyle dediğini rivayet eder:
“Abdurrahman’ın kızı Hafsa’nın başında, saçını gösterecek şekilde ince bir başörtüsü olduğu halde Hz. Âişe’nin huzuruna girdi. Hz. Âişe başından örtüsünü alarak ikiye katladı, kalınlaştırdı. (Muvatta’, Libas:4)
İlk ayetin gelmesi ile sahabi hanımları ne yapmış onada bakalım...
Hz. Âişe (r. anhâ) ilk başörtüsü uygulamasını şöyle anlatır: “Allah ilk muhâcir kadınlara rahmet etsin onlar; “Baş örtülerini yakalarının üstüne taksınlar…” (en-Nûr, 24/31) ayeti inince etekliklerini kesip bunlardan başörtüsü yaptılar”. Yine Safiyye binti Şeybe şöyle anlatır: “Biz Âişe ile birlikte idik. Kureyş kadınlarından ve onların üstünlüklerinden söz ettik. Hz. Âîşe dedi ki: Şüphesiz Kureyş kadınlarının birtakım üstünlükleri vardır. Ancak ben, Allah’a yemin olsun ki, Allah’ın kitabını daha çok tasdik eden ve bu kitaba daha kuvvetle inanan Ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim. Nitekim Nûr sûresinde “Kadınlar başörtülerini yakalarının üstüne taksınlar…” ayeti inince, onların erkekleri bu ayetleri okuyarak eve döndüler. Bu erkekler eşlerine, kız, kız kardeş ve hısımlarına bunları okudular. Bu kadınlardan her biri etek kumaşlarından, Allah’ın kitabını tasdik ve ona iman ederek başörtüsü hazırladılar. Ertesi sabah, Hz. Peygamberin arkasında başörtüleriyle sabah namazına durdular. Sanki onların başları üstünde kargalar vardı” (Buharî, Tefsîru Sûre, 29/12; İbn Kesîr, Muhtasar, M. Alî, es-Sâbûnî, 7. Baskı, Beyrut 1402/1981, II, 600)...
Gelelim yoruma
Şimdi burda dikkati çeken konulara göz atalım, demekki ben islama örtünüyorum diyen bir bayanın sadece ne şekilde olursa olsun kapanması değilmiş olay... herşeyin bir kuralı bir sınırı olduğu gibi bununda bir kuralı bir sınırı varmış , ayet ve hadisler eşliğinde nasıl olması gerektiğine bakılırsa bir defa şeffaf olmayacak , vucut hatlarını kesinlikle belli etmeyecek, el ve yüz harici görünmeyecek , bu dışarıda ki yabancı erkekler için!!! kendini kaptırıpta evdede kendinide eşinide bunaltmasın , evdeki eşinede en güzel halini sunmasıda bir ibadettir... Onun için Allah rızasını ve peygamberimizin şefaatını kazanmak istiyorsak ne olur hanım kardeşlerim bu konulara özellikle dikkat etsinler , ve sadece örtünme ile de değil , hal ve hareketlere azami dikkat etsinler ki , dışardan gören türban ve islam düşmanlarına fırsat vermesinler... İslamı bilmeyenler ,islamı onların temsil ettiğini düşünerek yanlış fikirlere kapılıyor , tabi onun kadar bu işe sebep olanında suçlu olduğunu kabul etmek gerekir...Birde gecelik yada sabahlık türü kıyafetle ortalıkta dolaşanları görüp "bizde ne var sen git onlarla uğraş" tarzında davranıp,kendilerini aklamaya yada bu giyim tarzının onlara göre iyi olduğunu düşünüp vicdanlarını rahatlatmaya çalışıyorlar..
Sevgili hanım kardeşim ! ölçü; Allah'ın Kur'anı ve Rasül'ünün sünnetidir ve bunlarda yukarda belirtilmiştir, bazı kardeşlerimizin bunlardan bilgisi olmadığı için yanlış şekilde örtündüğünü düşünüyorum ve Allah rızası için okuyan kardeşlerimizin çevresine bu ayet ve hadisleri göndersin ki harkes daha bilinçli hale gelsin...
Daha önemli olduğunu düşündüğüm konulardan biride durum konum görev sosyal çevre baskısı yada kendine yakışmadığına inandığı için başörtüsü örtmeyen yada örtemeyen hanım kardeşlerimiz var , evet üzücü bir durumda olsa malesef bu konuda hala tam bir özgürlük sağlanabilmiş değil , burdaki sıkıntı mecburiyetten yada başka durumlardan dolayı örtünemeyen kardeşlerimizin bu işi meşrulaştırmak kılıf yada bahane bulma yönüne gitmeden , bu işin doğrusu nasılsa bunu bilmeleri kendileri yapamasa dahi çevresine telkin ve tavsiyeleri bu yönde olmalıdır . Yapamamak başka , yapmayıpda bu böyle değil zaten demek başka .. Rica ediyorum Rabbim günahları affeder ama ,sizinde malumunuz ayet ve hadisleri çarpıtmaya çalışmak kabahat üstüne kabahattir... Bir insan günahkar olabilir ama bunun ezikliğini yaşaması bile bir yerde tevbe sayılır, çıkıpta günahına mazeretler uydurması yanlışın uç noktasıdır . Rabbim hepimizi doğruyu bilenlerden ve uygulayanlardan eylesin.. Rabbim hepimizin günahını affetsin
(murat)